Kent kimliği, bir kentin sosyoekonomik, kültürel, tarihi, mimari ve doğal özelliklerinin bir araya gelerek oluşturduğu özgün bir karakterdir. Her kentin kendine özgü kimliği, orada yaşayanların gelenekleri, sanatı ve sosyal yapısıyla şekillenir. Ancak günümüzde birçok kent, yanlış kentleşme politikaları ve hızlı nüfus artışı nedeniyle kültürel değerlerini kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.

 

Maltepe, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ilçe olarak İstanbul'un kültürel zenginliklerine önemli katkılarda bulunmuştur. Kent merkezinde bulunan arkeolojik buluntular, Maltepe’nin tarihsel derinliğini ve geçmişten gelen kültürel mirasını gözler önüne sermektedir. 

Maltepe’nin tarihi ve kültürel mirasının korunması, kent kimliğini güçlendirecek ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacaktır. Kültür ve sanat faaliyetlerimiz bu süreçte en önemli rolü oynamaktadır.

 

Kültür ve sanat alanı bizler için ticari bir olgu değil, bir kent hakkıdır. Toplumcu belediyecilik anlayışımız çerçevesinde, temel hedefimiz erişilebilir, nitelikli ve farkındalık yaratabilecek bir kültür sanat politikası geliştirmektir. 

 

Bu politikayı yalnızca kapalı salonlarla sınırlı tutmayacak, Maltepe’nin tüm mahallelerinde sanatı kamusal bir deneyim haline getirecek bir modeli hayata geçireceğiz. Çünkü kültür ve sanatın erişilebilir olduğu bir toplum, daha üretken, dayanışmacı ve güçlü olur. Böyle bir Maltepe, bireylerin kendilerini ifade etmesine olanak tanırken, yaratıcılığı teşvik eder ve toplumsal bağları güçlendirir. Farklı bakış açıları ve deneyimlerin bir araya gelmesini sağlar, zengin bir kültürel mozaik oluşturarak yenilikçi düşüncelerin gelişmesine katkıda bulunur.

 

 “Maltepe’de Yaşam Var” diyerek çıktığımız bu yolda Maltepe’yi kültür ve sanat merkezi haline getirmek için kararlılıkla ilerliyoruz.